Category Archives: Davranışsal Esneme Yazıları

“İçimizdeki ses” biz değiliz: O sesler birer yankı

[Dr. Ali Bayramoğlu, “Başka Bir Dünya Mümkün”]  Kitap hakkında detaylı bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz.

“İÇİMİZDEKİ SES” hem kendi yaşamımız boyunca öğrendiklerimizin hem de onbinlerce yıllık ortak bir koşullanmanın bütünüdür. İçimizdeki ses, ne bir düşmandır ne de bir dost. “ACI GÖRDÜN KAÇ HAZ GÖRDÜN TUT” kuralı, onbinlerce yıldır insanoğlunu hayatta tutan bir koşullamadır. Eğer doğada ölümle burun burunaysak “içimizdeki ses”e biraz daha kulak verebiliriz. Neticede onbinlerce sene, doğada hayatta kalırken böyle koşullandık. Bu sebeple bir yılanla daha ilk karşılamamızda “içimizdeki ses” “KAAÇ!” ya da “DOKUNMA!” diyebilir. Böyle bir koşullanma için kim bilir kaç kişiyi feda ettik daha önce?

Ancak bir bakalım etrafımıza, onbinlerce sene boyunca içinde koşullandığımız o doğadan bir eser var mı? Tamamen farklı bir çevre yarattık.

İnsanın doğasında tasarruf, kariyer yapmak, trafik ya da sınav/ödev var mı? Yok, bunları biz uydurduk. Ancak doğada acıdan kaçmaya, zehirlenmemeye ve kabaca bir gün daha hayatta kalmaya odaklanan “içimizdeki ses” şimdi oldukça ŞAŞKIN olmalı. Peki biz? Daha da şaşkınız.

Bu sebeple terapilerin vazgeçilmez repliği şudur: “Dedikleriniz çok doğru ama içimde bir yerlerde…” Bir kaplan gördüğünde kaçmak isteyen OTOMATİK PİLOT; zahmet ya da can sıkıntısı gördüğünde de aynı şekilde kaçmaya çalışıyor. Ancak hayatımıza ANLAM katan şeyler, sadece HAZdan mı oluşuyor? Emek, çaba ya da sabır, her zaman HAZ veriyor mu?

Onbinlerce yıl işe yaramış olan OTOMATİK PİLOT’un ACI GÖRDÜN KAÇ HAZ GÖRDÜN TUT kuralı çuvalladığı için “içimizdeki ses” kimi zaman verdiği cevaplarla bizi uçurumlara sürüklüyor:

Brokoli? YEME. Çikolota? GÖTÜR. Ders? BİRAZDAN. Dizi? 1 BÖLÜM DAHA. Emniyet kemeri? SALLA. Uyan? 5 DAKİKA DAHA. Ders? YARIN. Televizyon? 30 DAKİKACIK DAHA.

Davranışsal Esneme, “İçimizdeki ses”in gerçek benliğimiz olduğu varsayımına itiraz eder. Gerçek benlik sessizdir, içeride bir ses varsa o büyük ihtimalle kulaklarımızdan içeri kelimelerle sızan toplum yani “OTOMATİK PİLOT”tur.

İÇİMİZDE BİZDEN DAHA GERÇEK BAŞKA BİRİ YOK.

Günlük yazıları Instagram’da takip edebilirsiniz. @aynagonul

[Dr. Ali Bayramoğlu, “Başka Bir Dünya Mümkün”]  Kitap hakkında detaylı bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz.

Kitabı bulabileceğiniz bağlantılar:

Hepsi Burada / Kitapyurdu / Arkadaş Kitabevi / Pandora / Babil /Oda Kitap / D&R / idefix / KitapBulut / Kitap Koala

Doğan Kitap ve pek çok çevrimiçi kitabevinde…

Kitap satan her yerde

“Kaygılanmamaya çalışmak” da “kaygı” değil mi?

Diyelim ki “kaygılanmak” istemiyoruz. “O zaman ‘kaygılanmamaya çalışmak’ gerekmez mi?” denebilir.

Evet, şimdilik mantıklı görünüyor.

Ne var ki hayat çok da mantıklı değil. En azından “düz mantık”lı değil.

İlginçtir 7’den 70’e bu tuzağa “cumburlop” diye atlıyoruz. Bakın duydunuz mu? Bir yerlerde biri atladı yine.

Ancak şöyle bir şey var ki “kaygılanmamaya çalışmak”, “KAYGI”nın kendisi…

Hatta ta kendisi!

“Oh güzel… Kaygılı değilim değil mi? Kaygılı mıyım? Yok canım. Kaygılı değilim herhalde. Ne kadardır kaygılı değilim ben? Yani tamam şimdi kaygılı değilim gibi görünüyor ama bu durum ne kadar sürer? Bu kaygısız durum ne kadar sürecek? Ya tekrar kaygılanmaya başlarsam? Kaygılı mıyım şimdi? Yok değilim herhalde. ‘Herhalde’ dediğime göre… Hay aksi. Yo yo yo. Bir saniye, bir saniye. Yoksa… Kaygılı mıyım? Yok değilim herhalde. Hiii! Bak yi-ne ‘her-hal-de’ de-dim. Ya Allah aşkına doğruyu söyleyin kaygılı mıyım değil miyim?”

Önce şunun altını çizelim. Sorun bizde değil. Sorun düşünce ve duyguları kontrol etme çabasında. İnsanların sorunu kaygı değil. Çoğu zaman insanların sorunu “kaygıdan kaygılanmak” ya da “üzüleceğim diye üzülmek”. Cumburlop! Bazı duygulardan kaçmaya öyle koşullamışlar ki bizi “korkudan korkmak”tan fırsat bulup da bir şeylerden şöyle doğrudan korkamıyoruz. Sevineceğim diye sevinir gibi oluyoruz; ama sevinemiyoruz bir türlü.

Davranışsal Esneme ve Aynagönül der ki: “Size iyi hissetmeyi öğretmek isteyen çok olur; ancak ben duygusal acıyla temas etmeyi öğretmek istiyorum. Çünkü her doğum sancılıdır. Yaşantısal deneyimler de düşman değil, yeni doğuma yol gösteren ebelerdir.”

“Cumburlop!” Duydunuz değil mi? Birileri bir yerlerde yine atladı.

Ama duygular ve düşüncelerle doğrudan temas edebilmek ve gönlü geniş olmak bizi bu hayatta esnek tutar. Ve ancak böylece anda olur ve huzura geliriz. Unutmamak gerek, ne güzel demiş eskiler: “Savaşın korkusu savaştan beterdir.” Aynısı depresyon, kaygı, panik atak, takıntılar, reddedilmek için de geçerli. İsterseniz bir kağıda yazarak başlayın: Bakalım sizin için neyin korkusu kendisinden beter?

__ korkusu __ beter.

Günlük yazıları Instagram’da takip edebilirsiniz. @aynagonul

[Dr. Ali Bayramoğlu, “Başka Bir Dünya Mümkün”]  Kitap hakkında detaylı bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz.

Kitabı bulabileceğiniz bağlantılar:

Hepsi Burada / Kitapyurdu Arkadaş Kitabevi / Pandora Babil /Oda Kitap / D&R / idefix / KitapBulut / Kitap Koala

Doğan Kitap ve pek çok çevrimiçi kitabevinde…
Kitap satan her yerde

 

“İçimde Bir Boşluk Var”

 

Doğada bir yavru kaybolduğunda korkar ve ağlar. Kaygı ve hüzün, kaybolan yavrunun ailesine ulaşmasında ona yoldaş olur.

Bir meslektaşım, bir danışanının “İçimde bir boşluk var” dediğinden şaşkınlıkla bahsetmişti. Şaşkınlıkla “Üstelik anlattığı kadarıyla adam hayal ettiğim pek çok şeye sahipti” demişti. Adamın sözünü ettiği boşluk, görüşme odasında ikisi için de “kaybolmuşluk” olmuştu.

Doğada bir yavru kaybolduğunda korkar ve ağlar. Kaygı ve hüzün, kaybolan yavrunun ailesine ulaşmasında ona yoldaş olur. Bu sesle çevresindeki bakım verenleri çağırmak ister. Kaybolmuşluk bir sorundur; ancak hüzün ve korku sorundan ziyade yol arkadaşıdır. Doğa kendi dengesiyle vardır. Ağlama sesine karşılık bulamayan yavru sessizleşerek içine kapanır. Çünkü çevre, yavrunun ağlamalarına karşılık verilmediğini gören avcılarla doludur. Yavruyu sessizleştiren “bunalım”, bir düşman değil onu koruyan bir arkadaştır.

Tek amaç “İYİ HİSSETMEK” olduğunda “KAYBOLMUŞLUK” sorunu görünmez olur. Kaybolmuşluktan bizi kurtaracak olan arkadaşlar, yok edilecek düşmanlara dönüşür.
Oysa hüzün ve kaygı bizi arayışta tutacak yol arkadaşlarıdır. “İYİ HİSSETMEK” ise bizi oyalacaktır belki; ancak kaybolmuşluk her aklımıza geldiğinde hüzün ve kaygı tekrar belirecektir. Sonrası yine “İYİ HİSSETME SAVAŞI” ve o duyguların yok edilmesi mücadelesi olacaktır. Peki ya kaybolan o yavru?
Onun çözümü arayıp bulmaktır, “İYİ HİSSETMEK” değil.
Davranışsal Esneme, kaybolmuş yavrunun başını okşayan eldir ve der ki:

“Seni kaybolmuşluğunla temas ettireceğim. Arkadaşlarından korkmamayı öğreteceğim. Sana kaybolmuşluğunu unutturmayacağım ki aramaya devam edebilesin. Kaybolmuşluğun çözümü eğlenmek ve oyalanmak değil. Sana bir yönde yürümeyi öğreteceğim. Bu arayışta hava hep güneşli olmaz. BEN SANA YAĞMURUN ALTINDA YÜRÜMEYİ DE ÖĞRETECEĞİM.”

Günlük yazıları Instagram’da takip edebilirsiniz. @aynagonul

[Dr. Ali Bayramoğlu, “Başka Bir Dünya Mümkün”]  Kitap hakkında detaylı bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz.

Kitabı bulabileceğiniz bağlantılar:

Hepsi Burada / Kitapyurdu / Arkadaş Kitabevi / Pandora / Babil /Oda Kitap / D&R / idefix / KitapBulut / Kitap Koala

Doğan Kitap ve pek çok çevrimiçi kitabevinde…
Kitap satan her yerde