semih akçomak's blog

@semihakcomak – beni düşündüren şeyler – things that make me think

Globelics konferansının düşündürdükleri

GLOBELICS header-01

ODTÜ’de 11-13 Eylül tarihleri arasında düzenlenen 11. Globelics konferansının en önemli katkısı Türkiye’deki girişimcilik ve inovasyon tartışmalarının gerçek muhteviyatının sınanmasıydı. Bu sınamada maalesef iyi performans gösteremedik.

13 Eylül Cuma günü Birleşmiş Milletlerin belirlediği ve 2015 yılı için hedeflenen binyılın kalkınma amaçları üzerine planlanan özel oturumdaki tartışmaları dinlerken şu an okuduğunuz yazı fikri gelişti. Bu oturuma gelen Türk katılımcı sayısı bizleri (yani organizasyon ekibini) saymazsak maalesef bir elin parmağı kadardı. Salonda yaklaşık 180 katılımcı vardı. Farkındalığı artırmak amacıyla Türkiye’den gelen katılımcılardan konferans ücreti talep edilmediği gibi katılımcılar, konferansın her türlü sosyal faaliyetine de ücretsiz katılabilmekteydi. Bir kalkınma aracı olarak inovasyon hakkında sosyal medyada paylaşımda bulunmak, ortaya konuşmak ve tozpembe tablo çizmek kolay. Ama esas olan muhteviyat. Ortalama bir konferans katılımcısı Türkiye’deki inovasyon tartışmalarının sofistikasyon derecesinin vasatın altında olduğunu gözlemlemekte zorlanmamıştır herhalde.

ODTÜ-TEKPOL, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi-REKMER ve Ankara Kalkınma Ajansı’nın organizasyonuyla ODTÜ’de düzenlenen 11. Uluslararası Globelics konferansı geride kaldı. 2 davetli oturum; 6 özel oturum ve 47 paralel oturumda toplamda yaklaşık 170 kadar bildirinin sunulduğunu konferans girişimcilik, inovasyon ve kalkınma konuları üzerine çalışan yaklaşık 180 kadar yabancı katılımcıya ev sahipliği yaptı. Katılımcı profili bu kadar yüksek olan konferansa Türk katılımcıların ilgisizliği karşısında hem üzüldüm hem de şaşırdım. Oysa bu konferansın duyuruları Kasım 2012’den itibaren yapılmaya başlanmıştı. Hatta bizzat bilindik araçların dışına çıkarak uzun süre twitter, linked-in ve facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde Globelics konferansının tanıtımını yaptım. Bu konferans hakkında ulusal ve yerel basında tam 14 tane irili ufaklı haber yapıldı. Konferansta kimler vardı?

  • Maastricht Üniversitesi Rektörü Luc Soete
  • Ulusal İnovasyon Sistemi kavramının isim babalarından Bengt-Ake Lundvall
  • UNU-MERIT Direktörü Bart Verspagen
  • Georgia Institute of Technology, Technology Policy and Assessment Center Direktörü Susan Cozzens
  • Uluslararası Schumpeter Topluluğu’nun yeni başkanı Jorge Niosi
  • Bölgesel kalkınma ve kümelenme konularında Avrupa’nın sayılı araştırmacıları arasında gösterilen Lund Üniversitesi, CIRCLE’dan Bjorn Asheim
  • Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası yönetim kurulu üyesi Anthony Bartzokas
  • Sosyal İnovasyon (ya da diğer bir tabirle katılımcı inovasyon) üzerinde çalışmalar yürüten en etkin gruplardan birisi olan İngiltere, Open University, Development Policy and Practice programından katılımcılar (Joanna Chataway, Rebecca Hanlin ve Dinar Kale)
  • Teknoloji ve sanayi iktisadı konularında Avrupa’nın önde gelen iktisatçıları arasında gösterilen Bocconi Üniversitesi’nden Franco Malerba
  • Cambridge Üniversitesi Yayınevi tarafından yayınlanan son kitabıyla (Schumpeterian Analysis of Economic Catch-up) kitabıyla oldukça ilgi çeken Seul Ulusal Üniversitesi’nden Keun Lee
  • Geçmişte ve günümüzde BRIC ülkelerinin sanayi ve teknoloji politikalarının oluşmasında önemli rol oynamış ve aralarında Başkan ve Başbakan danışmanlarının bulunduğu seçkin bir akademisyen ve politika yapıcı grubu (Örneğin Jose Eduardo Cassiolato, Brezilya; Rajah Rasiah, Malezya; Gabriela Dutrenit, Meksika vs.)
  • Avrupa’da teknoloji iktisadı ve inovasyon konularında çalışan tanınmış 5-6 merkez vardır: SPRU, Sussex Üniversitesi, İngiltere; UNU-MERIT, Maastricht Üniversitesi, Hollanda;  DRUID, Aalborg Üniversitesi, Danimarka; CIRCLE, Lund Üniversitesi, İsveç; CESPRI, Bocconi Üniversitesi, İtalya; BETA, Strasbourg Üniversitesi, Fransa. Bu merkezlerin çoğu Globelics konferansında üst düzeyde temsil edilmişlerdir.

Açıkçası bu kadar seçkin bir inovasyon ve teknoloji iktisadı topluluğunu Türkiye’de bir daha bir araya toplamak hakikaten zor. En yakın ve olası ihtimal Schumpeter Topluluğu konferansının Türkiye’de düzenlenmesi. En yakın tarih 2020 olabilir! Çünkü 2018 dahil olmak üzere konferansın yapılacağı yerler belirlenmiş durumda.

Globelics konferansında 45 ülkeden yaklaşık 180 yabancı katılımcıyı ODTÜ’de ağırladık. Katılımcı sayısına göre en fazla katılımcısı olan ülkeler: Brezilya, 22;  Hindistan, 12;  Meksika, 9; Güney Afrika, 9; İngiltere, 8; Fransa, 7, Danimarka, 7 vs. Kıtalara göre ise en fazla katılım Latin Amerika, 57;  Avrupa, 54;  Asya, 33; Afrika, 24. Kuzey Amerika ve Avustralya’dan katılımcılarımız olduğunu düşünürsek konferansın dünyanın hem her bölgesini kapsadığını söyleyebiliriz.

Gelelim Türk katılımcıların ilgi eksikliği konusuna. Aşağıya madde madde sıralayayım satır aralarında kaybolmasın:

  • Konferansın açılışı 280-290 arası katılımla gerçekleşti. Açılış ve Luc Soete tarafından yapılan Freeman Lecture konuşması sonrası katılımcı sayısı %20 azaldı! Öğleden sonraki özel oturumlarda toplam katılım 220 civarındaydı. Yabancı konukların ilk özel oturuma tümüyle katıldığını düşünürsek ve yerel organizasyon komitesindeki 5-10 kişiyi saymazsak ilk özel oturumdaki Türk katılımcı sayısı 35 civarındaydı! Ankara’da, konuştukları her üç kelimenin en az biri “inovasyon” olan kurumları sıralayayım: Sanayi Bakanlığı, TÜBİTAK, Ankara’daki 7 Teknopark; Kalkınma Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı; Ankara’daki sayısını bilemediğim üniversiteler; bazı büyük teknoloji şirketleri (özellikle savunma sanayi şirketleri) ve diğer aklıma gelmeyenler. İlk gün faal Türk katılımcı sayısını tekrar yazayım: 35, yazıyla otuz beş.
  • Bu 35 kişi her geçen gün ve oturum azaldı ve son gün davetli oturumda 5’e düştü!
  • Konferansa 90 Türk katılımcı kayıt yaptırdı. Bunlardan 30 tanesi konferansa hiç gelmedi. Bu arkadaşlar daha önce yazdığım bir yazıya vaka analizi olabilirler: Ahlaksız Büyüme (Türkçe  ve İngilizce olarak farklı içerikle).
  • İlk maddedeki 35 rakamını baz alırsak geri kalan 60 kişiden 25’i açılış konuşmasında alkışlama görevini başarıyla yerine getirdikten sonra kayıplara karışmış. Yani aslında konferansa kayıt olan Türk katılımcıların sadece %40’ı açılışın haricindeki oturumlara da katılmış. Bunu da daha önce yazdığım bir başka yazıya bağlayayım. Türkiye’de ciddi anlamda “inovasyon enflasyonu” yaşanıyor. Yani çok konuşuyoruz ama boş konuşuyoruz.
  • Her üç günde de gördüğüm Türk katılımcı sayısı yaklaşık 10 civarında!
  • ODTÜ-TEKPOL açısından öz eleştiri: Şu anda kayıt yaptıran faal durumdaki 100 yüksek lisans ve doktora öğrencimizden konferansa katılan öğrenci sayımız 27. Yani dörtte bir! Yaklaşık 20 yeni yüksek lisans ve doktora öğrencimizden konferansa katılan sayısı 8.
  • İnovasyon ve bölgesel kalkınma ve girişimcilik ve inovasyon fonlaması üzerine iki özel oturum düzenlendi. Bu konularda özel oturum düzenleme kararı hem Türkiye’de bu konuların çok tartışılmasından, hem de konuştuğumuz çevrelerde bu konulardaki özel oturumlara talebin çok olacağı öngörüsü üzerine alınmıştı. Ancak her iki özel oturuma da talep öngörülenin çok altındaydı (40-50 kişi kadar katılımcı).
  • Bütün bunlara rağmen Türkiye’de inovasyon tartışmalarının muhteviyatını geliştirmek için çalışmaya devam!

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *