MİNİK YAŞAMLARA AÇILAN GÖZ: MİKROSKOP

27 August 2014

Birçok canlı organizmaya ev sahipliği yapan üzerinde yaşadığımız bu gezegende sayısını bilemediğimiz çoklukta varlıklar yaşıyor ki büyüklükleri de birbirinden değişken. Bitkiler, hayvanlar gibi büyük canlıların yanı sıra sayıları ve türleri milyonları bulan mikroorganizmalar mevcut. İnsan, çıplak gözle bu canlıları göremeyecek yapıda olduğu için lameller ve merceklerle tasarlanan mikroskoplar üretilmiş ve başka dünyalara bir pencere açılmış.

Bugünün teknolojisinden yararlanarak 20 kat hassas mikroskop geliştiren Avustralyalı bilim adamlarının genetikten mikrobiyolojiye, adli tıptan  biyomühendisliğe kadar birçok alana damgasını vuracak olan bu ürünü ve genel bağlamda mikroskobun geçmişini inceleyelim, buyrun.

Mikroskobun Tarihçesi ve Gelişimi

1590’larda meydana geldiği düşünülmektedir. Teleskobun icadından sonra Avrupalı mucitlerin buradaki görme olayını ters çevirerek ortaya çıkacak cihazın cisimleri büyütmeye yarayabileceğini görmüşlerdir. Robert Hooke ve Anton van Leeuwenhoek günümüzdeki mikroskobun çerçevesini çıkarmış kişilerdir.

Mikroskobun yapılışın kadar merceklerle birçok çalışmalar yapılmış ve görme bozuklukları düzeltilmiştir. Hipermetropluk, miyopluk bu ince ve kalın kenarlı mercekler yardımıyla biraz olsun sorun olmaktan çıksın istenmiştir ve gözlük üretimlerine başlanmıştır artık. Mercek kullanımı bu kadar yaygınlaşmışken doğru mercekleri olası pozisyonlarda bir araya getirerek ilk mikroskobu bulma unvanını da Jacharias Jansen kazanmıştır. Yalnız adının duyulmasıyla yetinmeyen mucidimiz yaptığı bu mikroskopları Kraliyet ailesine satmıştır.

Jansen’den sonra Hooke ve Leeuwenhoek üç mercekli mikroskoplar üzerinde çalışmış ve çok sayıda mikroskoplar yapmış ve kullanmışlardır. Tek mercekli mikroskoplar üzerinde çalışmak isteyen Leeuwenhoek, Hooke’nin bildiklerinden faydalanmış yaptıklarını yapmamış kendi yolunda ilerlemiştir. Mikroskobun büyütme limitini gittikçe artırmıştı Leeuwenhoek  ve mikroskop üretmekten çok onu kullanmayı seviyordu.

Dönemlerinin büyükleri olan bu ikiliden sonra mikroskobu “oyuncak” olmaktan çıkaran Mercello Malpighi, adını tüm dünyaya duyurmayı başarmıştır. Çünkü o, ne ürettiği mikroskopları satmıştır ne de mikroskobu sadece izleme yapmakta kullanmıştır. Teknik kısımdan çok inceledikleriyle uğraşan Malpighi hücrenin yapısını incelemiş ve embriyoloji ile hücrenin kaynağına inmiştir. Biyoloji derslerinden de hatırlayacağımız üzere Malpighi cisimciğiyle halen histolojide isminden sıkça bahsetmekteyiz. Şimdi de günümüzdeki mikroskoplardan en detaycısını incelemeye koyulalım.

Bu Mikroskop Bakterinin Suratını Bile Gösterir

Avustralya çıkışlı mikroskobumuz lazer teknolojili. İlk çıkışı 1986’da olan ve görülenleri resimleyebilme özelliğine sahip bu mikroskoplar, lazer teknolojisiyle buluşturularak nesnelerin bağ yapılarını görüntüleyebilir hale getirilmiş. Canlı organizmanın hareketlerini izletiyor ve atomların moleküler bağlarını görmenize ve kaydetmenize olanak sağlıyor. Mikro düzeydeki cisimleri ince ayrıntısına kadar gösterip üstüne üstlük cismin gölgesini bile yakalayan bu mikroskopların araştırma ve bilim dünyasına ne gibi desteğinin olacağı tahmin edilir düzeyde ve bu durum tatmin edici görünüyor.

Australian National Üniversitesi, lazer teknolojisiyle geliştirdiği mikroskopta nanotel kullanmış. Tüm bunlar mikroskobun görme ve gösterme özelliğinin ne kadar büyük ve hassas olduğunu kanıtlar nitelikte.

 




Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *