İnovasyon enflasyonu
Son üç-beş yıldır ar-ge, inovasyon ve girişimcilik gibi kavramlar konusunda çok konuşur olduk. Devletin neredeyse her kurumunun inovasyon ve girişimcilik vurgusu yapması ve Türkiye’nin bu alanda daha etkin olması için devlet desteklerinin artması, bu eğilimin arkasındaki başlıca nedenler. Ama sanki biz gerektiğinden fazla inovasyon konuşur olduk. Uzunca bir süredir Türkiye’de ciddi bir inovasyon enflasyonu yaşandığını düşünüyorum. Hatta inovasyon enflasyonunun yerini, yavaş yavaş girişimcilik enflasyonuna kaptırdığını söyleyebilirim. Bu şekilde düşünmemin bir kaç nedeni var:
- Bu konular üzerine çalıştığım için, Türkiye’nin inovasyon sistemindeki ana oyuncularla sık sık görüş alışverişinde bulunuyorum. Şu anda girişimcilik yeni buzz-word. Yazılı ve görsel basını (ve hatta sosyal medayayı) takip ediyorsanız bunu siz de gözlemleyebilirsiniz. Yani inovasyon out, girişimcilik in!
- Devlet destekleri daha çok girişimciliği özendirir oldu. Son iki üç yıldır girişimciliğe verilen destekler, inovasyon ve ar-ge’ye verilen destek miktarına göre arttı (göreceli olarak). Yani devletten para kapmak istiyorsanız ya da kurumunuzun görünürlüğünün artmasını istiyorsanız, girişimcilik ile ilgili bir proje hazırlamanız yeterli olur.
- İnovasyon çalışmaları ve teknoloji konusunda yapılan devlet destekli proje raporlarının oldukça büyük bir kısmının hoş ama bir o kadar da boş olduğu görüyorum. Sosyal bilimlerde bu konularda yayınlanan raporlar için bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
- Her söylediği üç kelimeden birisi inovasyon ya da girişimcilik olan kişilerin aslında bir kavramsal tartışma yürütemeyecek kadar bilgisiz olduğunu da gözlemliyorum. Hala pek çok kişinin, (girişimcilik = inovasyon) şeklinde bir anlayışla hareket ettiğini görmek oldukça düşündürücü
Yani çok konuşuyoruz ama boş konuşuyoruz. Ama zaten bu bizim tipik bir özelliğimiz. Lafları, şarkıları, kavramları dilimize dolayıp bir süre sonra unutmak en iyi yaptığımız şeylerden birisi. Ben inovasyonun da bu döngüye kurban gitmesini istemiyorum, çünkü hakikaten “kalkınma için inovasyon” bir gerçek. Ama biz “kalkınma için inovasyon” anlayışının çok gerisindeyiz.
Aslında yaklaşık bir yıl önce de inovasyon enflasyonu konusunda yazmıştım (bkz Bilgi Çağı, Ocak 2013). O günden bugüne değişen tek şey inovasyonun modasının geçmeye başladığı ve yeni modanın girişimcilik olduğu.
Yukarıdaki gözlemleri desteleyecek bir şeyler ararken google arama sayılarının ar-ge, inovasyon ve girişimcilik gibi kavramlar hakkında kabaca bir fikir verebileceğini düşündüm. Aşağıdaki grafik bu terimlerin son 10 yılda google’da ne sıklıkta arandığını göstermektedir. Google’dan mutlak rakamları almak pek mümkün değil ama aşağıdaki grafik aslında benim tam da istediğim şeyi göstermekte: “popülerlik” ya da “zaman içinde ilgi”. Grafikteki sayılar, belli bir terim için kaç arama yapıldığını, zaman içinde Google’da yapılan aramaların toplam sayısıyla karşılaştırarak göstermekte. Yani mutlak rakamlar 0 ile 100 arasında dalgalanacak şekilde bir çeşit normalizasyona tabi tutulmuş.
Yukarıdaki grafikten kabaca bir kaç gözlem yapmak mükün.
- Ar-ge ve inovasyon kavramının aslında 2007 sonrası gündemimize girdiğini görüyoruz. Ancak girişimcilik daha önce de popülermiş.
- Özellikle 2010 sonrasında kırmızı çizgi çok açık bir şekilde mavi çizginin üzerine çıkmakta. Bir diğer ifadeyle son dönemde: inovasyon out, girişimcilik in! Şu andaki trend girişimcilikten yana.
- İnovasyon kavramının aranma oranlarında son yedi yılda aman aman bir değişiklik yok. Hep ortalamaya dönüş var. Basın ve devlet yetkilileri sık sık inovasyon vurgusu yapsa da insanlar pek bundan etkilenmişe benzemiyor.
- Esas oğlan ar-ge (yani fikirlerin ortaya çıkmasında kullanılacak bilgi tabanının yaratılması süreci) sürekli düşüşte. Bilgi tabanının önemi sürekli düşerken, fikirlerin (ya da inovasyonların) ticarileşmesi aşaması olan girişimciliğin sürekli yükselmesi Türkiye’ye özgü bir durum olsa gerek. Blogdaki son yazıma kapak olsun: Girişimciler neye girişecek?
- Detay: a) “ar-ge” ya da “arge” şeklinde arama yapmak sonuçları pek etkilemiyor. Her iki arama terimi de hemen hemen benzer sonuçları veriyor: ar-ge sürekli düşüşte, b) “inovasyon” terimi bilinçli bir tercih. Bu çerçevede en çok aranan terimler “inovasyon nedir; inovasyon örnekleri; inovasyon çeşitleri; inovasyon Türkiye; inovasyon ne demek”. Ancak “yenilik” şeklindeki bir arama çok farklı sonuçlar gösterebiliyor (örneğin en çok aranan terimlerden birisi “Osmanlı’da yenilik hareketleri” konumuzla pek alakası yok. c) google trends (http://www.google.com/trends/) bu yazıyla yetinmek istemeyenlere pek çok kaynak sunuyor. Örneğin terimlerin hangi şehirlerde daha çok arandığı; hangi arama terimlerinin kullanıldığı gibi pek çok ayrıntıya ulaşmak mümkün. Hatta İngilizce konuşan Amerika, İngiltere ve Avustralya gibi ülkelerde “innovation”, “entrepreneurship” ve “r&d” terimlerini yukarıdakine benzer bir şekilde görselleştirebilirsiniz.
Yukarıdaki grafikteki ilginç detaylardan birisi mevsimsellik. Yani bazı dönemlerde terimlerin popülerliği birden artmakta, sonra ortalamaya geri dönmekte. Grafikteki hızlı artış noktalarının hep Şubat dönemine denk gelmesi ilginç bir ayrıntı. Bu bir veri hokus-pokusu olabilir. Ama bunun mantıksal bir açıklaması da olabilir. Örneğin devlet desteklerinin güncellenmesi ve yeni çağrılara çıkılması yeni yıl sonrasındaki döneme denk geldiği için her yıl başından sonraki üç ayda bu terimlerin popülerliği artıyor olabilir (Daha mantıklı bir açıklaması olan varsa duymak isterim). Biraz daha net bir görüntü elde edebilmek için yıllık ortalamaları (2007=100) olacak şekilde düzenlediğimizde daha çarpıcı bir gösterim elde ediyoruz (Muhsin Doğan’ın katkılarıyla). Aşağıdaki grafik yukarıdaki gözlemlerin hemen hepsini daha açıkça gösteriyor. Sonuç itibariyle girişimcilik in; inovasyon out; Ar-Ge Allah kerim!
‹ Girişimciler neye girişecek?