Müfredat değişikliğine tepkiler sürüyor
Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretimde okutulan “Vatandaşlık ve Demokrasi” dersi müfredatında gittiği değişiklik ile eski programda atıfta bulunulan “BM Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi”ni müfredattan kaldırdı. Yapılan değişikliğe tepkiler sürüyor.
Uçan Süpürge Haber Merkezi
12/8/2011
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 3 Ağustos tarihinde programda yapılan düzenlemeleri onaylarken, yürürlüğe giren yeni programa göre hazırlanacak yeni kitaplar, yeni eğitim öğretim yılında öğrencilerin önünde olacak.
Eski programın “Hak ve Özgürlüklerimiz” başlıklı 3. ünitesinde yer alan ve öğrencilere aktarılması istenilen “BM Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi”, yeni programda yer bulamadı.
Eski programda öğrencilerden sözleşmelerin maddelerinin kağıtlara yazılarak öğrencilere dağıtılması ve öğrencilerin bu hakları anlatmaları isteniyordu. Öğrenciler yeni dönemde benzeri etkinlikleri yapamayacak. Türkiye’nin de taraf olduğu söz konusu sözleşmede, kadın-erkek eşitliği, evlilikte eşit olunduğu, kadın ve erkek algısına karşın kalıplaşmış yargılardan arınılması gerekildiği, kız öğrencilerin okullaşması için çalışmalar yapılması, kadın istihdamı için çalışma yapılması hükme bağlanıyor.
“Bu çok vahim bir değişiklik”
Konuyla ilgili görüştüğümüz BM Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi” (CEDAW) komite üyesi Prof. Dr. Feride Acar yapılan bu değişikliğin çok vahim bir durumun göstergesi olduğunu vurguladı ve “Uluslararası sözleşmelerin imzalanma süreçleri ve o süreçteki diplomatik çabalar göz ardı edilemez. Burada atılan imzalar sonrası ise aslolan uygulamadır. Bunun için bir zihniyet değişikliği gerekiyor. Bu zihniyet değişimi de ancak uygulamalar ile söz konusu olacaktır. Çocuklar ‘BM Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi” konusunda okullardan başlayarak bilgilendirilmeli. Kadına yönelik ayrımcılık yönündeki bilgilendirmelerin tüm eğitim programlarına daha yoğun bir şekilde yerleştirilmesi gerekirken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı bu değişikliği doğru bulmuyorum. Devletin politikaları ile uygulamaları arasında bir tutarlılık yok. Özellikle son yıllarda AB içinde kadına yönelik şiddet için yeni çalışmaların da devlet tarafından desteklendiği bir süreçte bu çelişkinin nereden kaynaklandığını anlamak gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu değişiklik ve konuya yaklaşımı ile ilgili en kısa zamanda kamuoyuna bir açıklama yapması gerekiyor.” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı bir ‘yaz-boz tahtası’ değildir
Değişiklik sonrası açıklama yapan Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER) genel Başkanı Çiğdem Aydın Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturur oturmaz ilk icraatı ilköğretim müfredatından “BM Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi”ni çıkartmak olan Ömer Dinçer’i kınadıklarını belirterek, “CEDAW Komitesi, sözleşmenin kadın – erkek eşitliğinin fiilen hayata geçirilmesi hedefine ne kadar yaklaştığımızı raporluyor. Milli Eğitim Bakanı Dinçer bunları bilmiyor mu? Danışmanları Sayın Bakanı bu konuda bilgilendirmiyor mu?” diye sordu.
Aydın, “Bir yanda imzalanan uluslararası sözleşmeler diğer yanda “Türkiye bunları imzalamamış ya da bunlar yokmuş gibi” davranan bir bakan var. Nimet Çubukçu’nun bakanlığı döneminde 2010 yılında hazırlanan ve onaylanan program, Temmuz 2011’de değiştirildi. Kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın en önemli nedenlerinden biri olan eğitim sistemimizde bir “kadın bakan” tarafından yapılan “olumlu değişiklik”, aynı partiye mensup bir “erkek bakan” tarafından baltalandı. Tarih Vakfı tarafından yıllardır “ders kitaplarından cinsiyetçi ifadelerin ayıklanması” konusunda yapılan çalışmaların, müfredatlarda değişiklik yaratması konusundaki ümitlerimiz de bu “atak” ile yok oldu.” dedi.
KADER adına yaptığı açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı müfredatının bir “yaz-boz tahtası” olmadığını vurgulayan Çiğdem Aydın, toplumun tamamının geleceğini etkileyecek eğitim içerikleri ile bu kadar kolay oynanmaması gerektiğini dile getirdi.
KADER, Bakan Dinçer’i bir an önce yaptığı yanlıştan dönmeye ve “eğitim içeriklerinde kadın-erkek eşitliğini sağlayacak” düzenlemeleri yapmaya davet etti.
‹ Kadına karşı ayrımcılık ders kitabından çıkarıldı Gender and Sexuality in Middle Eastern Uprisings ›