Lost City, 60 metreyi bulan doğal kuleleriyle bilinen en büyük hidrotermal bacaları içeriyor. Bu bacalar, çoğu bacanın aksine metal ve sülfürden değil karbonattan oluşuyor. Desteklediği ekosistem de çok farklı: burada kemosentez sülfür ve metale bağlı değil ve tamamen hidrojen ve metan üzerine kurulu. Serhat, aylardır gözleriyle görüp çalışmak istediği ‘Lost City’ hidrotermal alanı ile ilgili bu bölgede başarıyla yaptığımız ilk dalışın ardından izlenimlerimizi aktarıyor.
Atlantis Masif’i Üzerinde bulunan Lost City Hidrotermal Alanı (Kelley et al., 2007)