Artık Atlantik seferimizin son günlerindeyiz. İşte yaklaşık bir ay boyunca birlikte çalıştığımız bilim ekibiyle birlikte ROV Victor’un önündeki fotoğrafımız. Bu fotoğraf biriktirdiğimiz anıların bir yansıması niteliğinde. Ayrıca, gülen yüzler uzun ve meşakkatli bir seferin sorunsuz bir şekilde bitiyor olmasının da bir göstergesi.
Buradan tekrar Faial adasına, oradan da geldiğimiz yolu izleyerek Türkiye’ye döneceğiz. Bu dönüş yolculuğu sırasında blog arşivimize hem jeokimyasal hem de ekolojik anlamda ne kadar önemli olduğunu anladığım ‘serpentinleşme’ ile ilgili derli toplu bir yazı eklemek istedim. Jeoloji eğitimim sırasında serpentinitleri Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde katıldığım arazi çalışmaları sırasında gözlemleme şansım oldu. Fakat, o zamanlar benim için sadece bir grup mineralden oluşmuş bir taş olmaktan öte gidemeyen serpentinitler, Atlantik derin deniz seferi sonrasında Dünya’daki (veya başka bir gezegendeki/uydudaki) yaşamın dünü, bugünü ve yarını için ne kadar önemli bir jeokimyasal süreç olduklarını bana öğretmiş oldular. Önceki yazılarda yer yer bu sürece ziyaret ettiğimiz hidrotermal alanların özelinde değinmiştik. Şimdi ise hem o değindiğimiz kısımları tek bir yazı altında özetlemek hem de dikkatlerinizi serpentinleşmenin yaşam için ne kadar önemli olduğu gerçeğine çekmek istiyorum.
Okumaya devam et “Serpentinleşme: Yaşamın Dünü, Bugünü ve Yarını”