Posted on 23 Nisan 2017 by METU Deep Sea Research Group Posted in 2017 Alvin Pasifik Seferi

Bir seferin de sonundayız ve artık dönüş yolundayız. İşte yaklaşık üç hafta boyunca beraber çalıştığımız bilim ekibi, Alvin ile beraber:

Bu sefer, gezegenimizi şekillendiren süreçleri anlama yolunda sadece bir damla görevi görecek, daha keşfedecek çok şey var. Derin okyanus tabanını keşfedip anlamak belki daha yüzyıllar alacak, zira Yeryüzü’nün üçte ikisini kaplayan çok geniş bir habitat ve sadece tüm dünyada bile bir avuç sayılabilecek bir araştırmacı grubu tarafından çalışılıyor.

Son yazımızda Batuhan sizlerle bilim gündemine biz seferdeyken düşen bir haberi paylaşacak. Okyanus tabanı hidrotermal kaynaklarının, Dünya dışı yaşamı anlamada da daha da önem kazanacağını gösteren bir gelişme bu:

Geçtiğimiz günlerde NASA’nın düzenlediği basın toplantısındaki haberler Atlantis’teki insanlar tarafından da heyecanla karşılandı. Haberlerden biri Satürn’ün kalın bir buz tabakası altında sıvı sudan oluşan bir okyanus ile kaplı uydusu Enceladus’ta moleküler hidrojen (H2) bulunduğunu bildiriyordu. Cassini Uzay aracı uydudan püsküren buharın içinden geçerken yapılan bir kütle spektrometrisi deneyi moleküler hidrojenin yüksek miktarda olduğunu gösterdi, bu kadar yüksek moleküler hidrojen konsantrasyonun sebebi çok yüksek ihtimalle okyanus tabanındaki hidrotermal aktivite. Evet, yanlış okumadınız, günlerdir üzerinde çalıştığımız, dalışlar gerçekleştirdiğimiz okyanus tabanı hidrotermal aktivitesi.

Bu blogta daha önce bahsettiğimiz üzere, yerkabuğu çatlakları içine sızıp magmaya yaklaşan su, yüksek sıcaklık ve basınç altında deniz suyundan çok farklı kimyasal özelliklere sahip olur ve içeriği oldukça değişir. Bu değişimlerden biri de yüksek indirgenmiş metal içeriğidir, metaller okyanusa geri döndüklerinde oksitlenirler, bu oksitlenme sırasında oluşan bileşiklerden biri de moleküler hidrojendir. Cassini ekibinden bilim insanları da dünyanın saygın bilim dergilerinden biri olan Science’ta yayınladıkları makalelerinde Enceladus’ta rastladıkları moleküler hidrojen’in çok yüksek ihtimalle hidrotermal aktiviteden kaynaklandığını belirtiyorlar.

Peki moleküler hidrojenin ve hidrotermal aktivitenin bir arada olması göğe bakmaktan çok denizlerin derinliklerini araştıran Atlantis’te neden heyecan yarattı? Bu heyecanın sebebi metanogenesis adı verilen solunum biçimi. Metanojenler karbondioksit ve hidrojeni kullanarak yaşamlarını devam ettirebilecek enerjiyi üretebiliyorlar, şimdilik bir kaç arke türünün bu şekilde yaşayıp ürediğini biliyoruz. Bunun yanında bir de metan ve sülfatı kullanarak organik madde üretebilen bakteriler tanıyoruz ve geçtiğimiz yıllarda bu bakteri ve arkelerin simbiyotik olarak yaşadığı keşfedildi. Tüm bunları birleştirince Satürn’ün uydusu Enceladus Dünya dışı yaşam için çok çok uygun bir ortam sağlıyor gibi gözüküyor. Bu da konuyla ilgilenen tüm bilim insanlarında heyecan ve merak yaratıyor. Kim bilir? Belki bir kaç on yıl sonra bu tarz bir blogta birileri okyanus dünyalarda olup bitenlerden bahsediyor olacak.

 

« İşaretleyicilerimiz okyanus tabanında!
2018 Atlantik Derin Deniz Seferi »

Leave a comment Yanıtı iptal et

Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.

ARAŞTIRMA GRUBU WEBSİTESİ

Araştırma Seferleri

  • 2017 Alvin Pasifik Seferi
  • 2018 Atlantik Seferi
  • 2021 DEEPREDOX Seferi
  • 2025 DEEPTRACE Pasifik Seferi

İstatistikler

  • 34.050
  • 14.639

Son Yazılar

  • 2500m’ye daldıktan sonra kendisi artık Hilallella Curis! – Hilal Cura (27.04.2025)
  • Okyanusun 2563 metre derinliğinden Dünya’ya döndüm! – Yağız Demir (26 Nisan 2025)
  • Bir İlk Dalış Macerası Daha Sizlerle – Nimet Alımlı (19.04.2025)
  • Bir Türk Kadın Araştırmacı İlk Kez Pasifik Okyanusu Derinliklerinde! – Suna Tüzün (16.04.2025)
  • Pasifik 2025 Seferinin İlk Dalışı: 8 Yıl Sonra Derinlere Dönüş – Mustafa Yücel (11.04.2025)
  • Atlantis Gemisinde Buluşma ve Çalışma Alanına Seyir: Hazırlıklar Başlıyor
  • ERC DEEPTRACE Pasifik Okyanusu 2025 Seferi Başlıyor
  • 2021 DEEPREDOX Seferi Video Blog Serisi
  • Serpentinleşme: Yaşamın Dünü, Bugünü ve Yarını
  • Yastık Bazaltları, Heybetli Bacalar ve Karides Tarlaları: Broken Spur’da Üç Uzun Dalışın Ardından İzlenimler

Son yorumlar

  • 3 hidrotermal baca, 12 Riftia ve 2500 metre: Alvin’in 4880’inci, benim birinci dalışımdan gözlem notları için hilal cura
  • Derin denizlerde yaşayan sıcaklık rekortmeni: Pompei Solucanı için ahmet
  • Sıra bizde: Seferin üçüncü dalışını Batuhan ve Mustafa yaptı! için Baris Ozalp
  • İşaretleyicilerimiz okyanus tabanında! için Nilüfer Ağırdır
  • Deniz tabanında bir araştırma laboratuarı için Alper GİRGEÇ
  • Deniz tabanında bir araştırma laboratuarı için Serdar SAKINAN
  • Sıra bizde: Seferin üçüncü dalışını Batuhan ve Mustafa yaptı! için Caner PENSE
  • 3 hidrotermal baca, 12 Riftia ve 2500 metre: Alvin’in 4880’inci, benim birinci dalışımdan gözlem notları için Münevver Nehir
CyberChimps ©2025