Views: 151
Doğalgazın kömüre oranla daha az karbondioksit ürettiği bilinir. Gerçekten de ürettiği karbondioksit oranı, kömürle kıyaslandığında yarıya düşüyor. Peki, doğalgaz kullanmamız atmosfere gerçekten daha az karbon salınmasıyla mı sonuçlanıyor?
ABD’de yapılan bir araştırma, ülkede çevre ve atmosfer kirliliğinin en düşük seviyelerde olduğu 1997-2003 yılları aralığına odaklanarak düşüşün sebeplerini ortaya çıkarmaya çalıştı. Ve görüldü ki ekonominin büyümekte oluşuyla insanların daha çok alışveriş yapması, karbondioksit üretimine de katkıda bulunarak karbon salınımını artırmaya devam ediyor. Ancak bu yıllar içinde kimi zaman yaşanmış olan ılık kış aylarında karbon salınımın azaldığı görüldü. Yani bir yandan daha az yakıt kullanarak azalttığımız karbondioksit üretimini, diğer taraftan daha fazla alışveriş yaparak dengeleyebiliyoruz. Doğalgaz da bu konuda önemli bir rol oynuyor. Ama doğalgazla çalışan üretim tesislerinin sayısı arttıkça, çevre kirliliğini azaltma yönündeki katkıları azalıyor. Araştırmacılar, ucuz ve bol olan doğalgazın kömür kullanımına yönelik ihtiyacı azalttığını ama diğer taraftan rüzgâr ve güneş gibi yeşil ve sürdürülebilir enerjilere geçişi önlediğini söylüyor. Bu da sonuçta atmosfere hiç zarar vermeyecek enerji yöntemlerine geçişi zorlaştırmakta. Yani bu sorunun cevabı onu hangi açıdan ele alıp değerlendirdiğimize göre değişebilir. Sıfır kirlilik yolunda ilerlemeye çalışan bir medeniyet için doğalgazın sunduğu çözüm bu hedefe pek uygun değil.
Yazar: Tuna Emren, Popular Science Türkiye, Mart 2017, s.94.