10 May 2016
Değerli ODTÜ’lüler,
Kuruluşunun 60. yılını kutlayan Üniversitemiz, yükseköğretimde ülkemizin temel taşlarından biridir. Üniversitemiz, sayıları 120 bini aşan nitelikli mezunuyla, verdiği eğitim ve yürüttüğü araştırmalarıyla, toplumsal hizmet odaklı projeleriyle, gerçekleştirdiği çok sayıdaki “ilkler” ile ülkemizde çok özel bir konuma ulaşmıştır. Pek çok alanda ülkemizin en önde gelen üniversitesi, en güvenilir ve saygın kurumlarından birisi olmanın ötesine geçerek, bir süredir de dünya ölçeğinde tanınan ve saygınlığa sahip bir üniversite olma konumuna ulaşmıştır. Üniversitemiz, bilimsel yaklaşımını, toplumsal duyarlılığını hep ön planda tutmuş ve önder konumunu korumuştur. Bu başarı, ilk günden bu yana sürdürülen çağdaş üniversite anlayışının ve daha da önemlisi bütün ODTÜ’lülerin bu yöndeki tutkulu, azimli ve özverili çabalarının sonucudur.
Yükseköğretim sistemimizde artık ciddi bir kapasite sorununun kalmadığı, ancak kalite sorunlarının artarak sürdüğü herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Böyle bir dönemde, her zamankinden daha fazla üstün nitelikli ODTÜ mezununa gereksinim var. ODTÜ’nün pek çok konudaki fikir önderliği ve yol gösterici rolüne gereksinim var. Üniversitemizin yürüteceği araştırma ve toplumsal hizmet projeleriyle; ülkemizin bilimsel, teknolojik, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine yapacağı katkılara gereksinim var. Öte yanda, uluslararası alanda önemli değişimler yaşanmaktadır: Küresel rekabet şiddetlenmekte, kamu kaynakları azalmakta ve yükseköğretimin giderek özelleştirilmesi yönünde küresel eğilim gözlenmektedir. Üniversitelerdeki bilgiye erişimin daha yaygın hale getirilmesi yönündeki talepler artmaktadır. Üniversitemizin çok yönlü başarıları, toplumumuzun ODTÜ’den ileriye dönük katkı ve beklentilerini her geçen gün artırmaktadır. İçinde bulunduğumuz koşullar, önderlik ve topluma hizmet konusunda hep ön almış Üniversitemize ek sorumluluklar yüklemektedir. Böyle bir dönemde ODTÜ Rektörü olmanın her zamankinden daha zor, ama her zamanki kadar onurlu bir görev olduğunu düşünüyorum.
Lisans (1973) ve yüksek lisans (1975) derecelerimi ODTÜ Makina Mühendisliği bölümünden, doktora derecemi (1978) İngiltere’de Manchester Üniversitesinden aldım. 1983 yılında bir süre, TÜBİTAK bursuyla gittiğim İngiltere’de Imperial College’da doktora sonrası araştırma yürüttüm. 1985-1987 yılları arasında, ABD’de Ohio State Üniversitesinde Ziyaretçi Öğretim Üyesi olarak; lisans ve lisansüstü dersler verdim, tez yönetimine, çeşitli sanayi kuruluşlarına ve NASA’ya yapılan araştırma projelerine katkıda bulundum. ODTÜ’de 1983 yılında doçent, 1989 yılında profesör oldum. 1992 yılında sanayide başladığım yöneticilik görevimi daha sonra Üniversitemizde, hemen ardından TÜBİTAK’ta ve sonrasında tekrar Üniversitemizde, değişik pozisyonlarda toplam 19 yıl sürdürdüm. Yönetsel görevlerimle ilgili çok kısa bir bilgi aşağıda sunulmuştur.
1992-1995 yılları arasında Türkiye Çimento ve Toprak Sanayi (ÇİTOSAN) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak bu kuruluşun üst düzey yöneticiliğini üstlendim. Aynı yıllarda, ülkemizin kamu ve özel, tüm çimento sektörünün birliği olan Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği’nin Başkanlık görevini de yürüttüm. Bu görevlerim sırasında, ülkemiz sanayisini, bürokrasisini, iş dünyasını ve siyasetini yakından tanıma olanağı elde ettim. 1995-1998 yılları arasında, Teknokent, Araştırmalar Koordinatörlüğü ve Araştırma Merkezlerinden sorumlu ODTÜ Rektör Danışmanı olarak Üniversitemiz yönetiminde yer aldım. 1998-2003 yılları arasında ise TÜBİTAK Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım ve 5 yılı aşan bu görevim sırasında pek çok değişik alanda sorumluluklar üstlendim: Marmara Araştırma Merkezi, Araştırma Enstitüleri, Bilim ve Teknoloji Politikaları, Bilimsel Dergiler, Üniversite-Sanayi İşbirliği ve Sanayi Ar-Ge Destekleri (TEYDEB) bu alanların başında gelmektedir. Bu görevim sırasında birçok TÜBİTAK Araştırma Enstitüsünün Yönetim Kurulunda yer aldım, çeşitli yurt dışı kurul ve komitelerde ülkemizi temsil ettim. 1998-2000 yılları arasında, ülkemizin bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesinden sorumlu en üst kurul olan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nda üye olarak bulundum. 2008 yılından bu yana da akademik işlerden sorumlu Rektör Yardımcısı olarak görev yapıyorum. Bu görevlerim sırasında, en büyük tutkum olan eğitim ve araştırma faaliyetlerinden tamamen kopmamak için büyük çaba ve özveri gösterdim. Ayrıntılı özgeçmişime http://users.metu.edu.tr/ozguven/ adresinden ulaşılabilir.
Değerli meslektaşlarım, yukarıda sıraladığım 19 yılı aşan yönetim görevlerim sırasında önemli deneyimler elde ettiğimi düşünüyorum. Bu deneyim ve birikimlerimi; toplumumuzun ve insanlığın bilimsel, teknolojik, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimini hedefleyen; çağdaş, önder, yenilikçi ve en iyinin peşinde koşan bir ODTÜ için etkin olarak kullanabileceğim inancıyla Rektör adayı olmaya karar verdim.
Önümüzdeki dönemde Üniversitemiz; topluma hizmeti esas alan yaklaşımıyla, dünyanın en saygın üniversitelerinin gündeminde olan eğitimdeki paradigma değişikliklerini izleyen, değerlendiren ve uygulayan; araştırma ağırlıklı bir üniversite olarak, uluslararası işbirliklerini artırarak daha çok bilgi üreten, bunları ulusal ve uluslararası bilim dünyası ile paylaşan, araştırma sonuçlarını ekonomik değere, toplumsal yarara dönüştürme mekanizmalarını çeşitlendiren ve var olanları etkin kullanan, bilimsel araştırma ve sorgulama ortamının korunduğu; öğrencisinden, akademisyeninden idari personeline bütün elemanları için en iyi ortam ve koşulların yaratıldığı, dinamik ve önder üniversite niteliğini geliştirerek sürdüren bir konumda olmalıdır. Üniversitemizin daha da büyük atılımlar yapabilecek potansiyeli olduğuna, bu potansiyelden daha fazla yararlanabilmenin önkoşulunun, kaynaklarımızı ve motivasyonu her kesim için artırmaktan ve de sorunlarımıza katılımcı yaklaşımla çözümler bulmaktan geçtiğine inanıyorum. İçinde yaşadığımız coğrafyada ve ülkemiz koşullarında bunun hiçbir zaman kolay olmadığının ve bundan sonra da olamayacağının bilincindeyim.
Önümüzdeki dönem gündemimizin ayrıntılarını, çalışmalarına süratle başlamamız gereken ve geniş bir katılımla oluşturacağımız 2017-2022 Stratejik Plan belirleyecektir. Bu planın geçmişte olduğu gibi geniş bir katılımla hazırlanması, hem değerini artıracak, hem de uygulanmasını kolaylaştıracaktır. Önceliklerimin ve çeşitli konulardaki görüşlerimin ayrıntılarını önümüzdeki günlerde sizlerle değişik ortamlarda paylaşmayı amaçlıyorum. Ancak, yönetim anlayışıma ilişkin temel prensiplerimden kısaca söz etmek isterim. Zira, çok iyi bilindiği gibi, uluslararası düzeyde başarılı bir üniversite olabilmenin temel gereksinimi, nitelikli insan gücü ve maddi kaynak yanında iyi bir yönetimdir.
Yönetim anlayışımın merkezinde insana saygı yer almaktadır. Yönetimde temel ilkelerim; katılımcılık, açıklık, tutarlılık ve hesap verebilirliktir. Üniversiteyi; katılımcılığı sağlayarak, ortak akıldan yararlanarak, akademik birim ağırlıklı yönetim tarzını ve yerleşik ODTÜ geleneklerini sürdürerek yönetmek esas olmalıdır. Bu kapsamda; alınan kararları ve bu doğrultudaki uygulamaları izleyen, çalışanların memnuniyetini gözeten, düşünce farklılıklarını zenginlik olarak gören, bunları dikkate alan ve değerlendiren, ulaşılabilir ve her zaman diyaloğa açık bir yönetim tarzını benimsiyorum. Rektörden beklentilerin; öncülük yapmak, kolaylaştırıcı rol oynamak, yol açıcı olmak ve çözümü üniversite dışında olan konularla etkin bir şekilde ilgilenerek bu konuların çözüme ulaştırılmasını sağlamak olması gerektiğine inanıyorum.
Bugüne kadar üstlendiğim yöneticilik görevlerimde hep hizmet etmeyi prensip edindim. Aynı yaklaşım ve en önemlisi de bütün ODTÜ’lülerin katkısıyla; Üniversitemizi, aklın ve bilimin öncülüğünde, toplumsal sorumluluğu ön planda tutan, ODTÜ değerlerini koruyan ve sadece ülkemizde değil daha geniş bir coğrafyada lider bir üniversite konumuna getirme çabalarını başarılı bir şekilde sürdürebileceğimize inanıyorum.
Saygı ve sevgilerimle.
Prof. Dr. H. Nevzat Özgüven
Makina Mühendisliği Bölümü
10 Mayıs 2016