Lüfer balığının zorlukları

Karadenizin en hırçın balığı olan lüferin benim için yeri ayrıdır.Yakalandığında denizden  bir insan boyu kadar yükselebilir ve kayaya aldığınızda sonsuz bir enerji ile kendini titreterek kancadan kurtulup kendini cup diye denize atar.Çok azimli bir balıktır.Son zamanlarda özellikle babamın becerileriyle hırsız kanca diye bir ek iğne keşfederek karadenizde tutulan lüfer sayısını arttırdık.Babama gerçekten büyük bir minnet duyuyoruz;bu işin ustasıdır gerçekten.Bu kancanın işlevi;balık çok hareketli olduğu için ek bir kanca yardımıyla balık hareket ettikçe bu kancanın balığın çeşitli yerlerine saplanmasıyla kaçışı imkansıza indirgemek kısaca.Eskiden 10 lüferden 2 sini eve götürürken şuan da sayı 7-8 e çıkmış durumda.

Şimdi isterseniz lüferi kıyıya çektikten sonra ne yapılmalı gerekiyor onu anlatayım.Birincisi balığı kaldırarak boş bir kayanın üzerine atıyoruz.Eğer düşerse yapacak bir şey yok :)…Başarıyla kayanın üzerine aldıysanız,ilk işiniz kamışınızı kayanın keskin olmayan düz bir zeminine yerleştirmek.Aman dikkat edin basmayın.

Kamışı yerleştirene kadar zaten lüfer kancadan kurtulmuş oluyor genellikle,bu yüzden hızlı olmanız gerekiyor çünkü kendini sektirerek tekrar denizle buluşmasına yaklaşık 15-20 saniye kadar kaldı.Hemen balığın olduğu kayaya atlıyorsunuz ve tam anüsüyle kafatasının bulunduğu bölgeye eliniz dik gelecek şekilde bastırıyorsunuz.Kavradıktan sonra yine kaçma olasığı var,çünkü en beklenmedik zamanda çırpınıp,zaten derisi kaygan olduğu için kendini kurtarabilir.Vakit kaybetmeden kepçenizin içerisine atıyorsunuz.Bir tiyo daha kepçenizin sele kısmı her zaman suyun içinde bulunsun,çünkü lüferin derisi ince olduğu için çok çabuk kuruyor ve bu hiç hoş değil.Bir sonraki blogta levreğin ne kadar zeki bir balık olduğunu anlatacağım.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *