İskele Long Beach Bölgesi Zemin Değerlendirmesi
KKTC genelinde, farklı bölgeler için hazırlanmış olan Zemin Değerlendirme Dosyaları verileri incelendiğinde, bazı bölgelerde rastlanan zeminlerin uygulanan projelere için elverişsiz olduğu saptanmıştır. Bu problemlerin başında, düşük taşıma gücü, yüksek oturmalar ve zemin sıvılaşması gelmektedir. Bu bölgelerin en belirgin olanları; Tuzla, İskele Long Beach ve Kalecik Bölgeleridir. Söz konusu bölgelerde KTMMOB İnşaat Mühendisleri Odası tarafından Geoteknik Değerlendirme dosyaları hazırlanmaktadır. Ocak 2019 tarihinden buyana İnşaat Mühendisleri Odası Geoteknik komitesi tarafından geliştirilen zemin katman sistemine girilen veriler ışığında aşağıdaki değerlendirmeler yapılabilmektedir.
Bahse konu veriler incelendiği zaman İskelenin Long Beach bölgesinde bulunan Harun Dere ve Karakum dereleri arasında bulunan bölgede alüvyon zeminler nedeni ile düşük mukavemete sahip zemin katmanları görülmektedir. Söz konusu zemin katmanları üzerine inşa edilecek binalar göz önünde bulundurulduğu zaman yaklaşık Zemin emniyet gerilmelerinin 3 t/m2 mertebelerinde olduğu hesaplanmaktadır. Her bir kat yapının ortalama zemine aktaracağı net temel basıncı yüzeyde 1.5 t/m2 olarak düşünüldüğü zaman radye temel kullanımı ile bu bölgede azami iki kat bina yapılabileceği görülmektedir. Böyle durumlarda kullanılan kazık temeller ise zeminin kesme parametrelerinin düşük oluşu nedeni ile uç kazığı olarak tasarlanması gerekmektedir. Ancak bahse konu uç kazıklarının sert zemine yerleştirilmeleri gerekmektedir. Böylesi bir durumda ise Zemin Katman sistemimizdeki veriler incelendiği zaman, sert zeminin yaklaşık 45 m derinlikte bulunduğu görülmektedir. Bu derinlikte hem kazık imalatının zorlukları, zayıf alüvyon zemindeki yıkılmalar ve su seviyesinin yüksekliği nedeni ile imalat esnasında kazık bütünlüğünün korunmasında sıkıntılar yaratmaktadır. Yine askeri 45 m imal edilecek olan kazıkların maliyetleri düşünüldüğü zaman projelerin ekonomik olarak inşa edilebilir olmamasına neden olmaktadır.
KTMMOB IMO ya gelen şikayetler ve kendi saha gözlemlerimize dayanarak yapılan tasarımların kazık boyutlarının tasarımda uygun olduğu ancak uygulamada çok daha kısa boylarda göstermelik kazıklar imal edildiği görülmüştür. Bu sorunlar yanında bahse konu bölgede siltli zemin tabakalarına rastlanıyor oluşu ve su seviyesinin zemin yüzeyine 10 m mesafeden az derinlikte bulunuyor olması nedeni ile sıvılaşma riskide mevcuttur.
Bahse konu alanda yapılaşmanın yeni olması ve zeminin ince taneli zeminlerden oluşuyor olması nedeni ile konsolidasyonun, bir diğer deyişler inşa edilecek yapılar nedeni ile zeminde oluşacak boşluk suyu basıncının zaman içerisinde zeminden uzaklaşacağı bu da zeminde hacim değişimlerine dolayısı ile de binalarda oturmalara neden olacağı aşikardır.
Mühendislik bilimi dünyanın neresinde olursa olsun, hangi şartlarda olursa olsun, bizlere her türlü yapıyı imal etme imkânı sağlamaktadır. Ancak bahse konu bölgede gerek zemin koşulları gerekse de zemin işleri maliyetleri göz önünde bulundurulduğu zaman kazık temeller aracılığı ile yukarıda bahsedilen sorunları çözmek pekte akılcı değildir.
Elbette yukarıda belirttiğimiz üzere mühendislik bilimi kullanılarak ülke koşulları da göz önünde bulundurulduğu zaman bahse konu bölgede arzu edilen inşaatların inşası mümkündür. Bu noktada verebileceğimiz öneri yakın coğrafyadaki Mısırın Nil deltası üzerinde bulunan, Port Said, bölgesinde imara açılmadan benzer alüvyon zeminin dikey direnler ve ön yükleme aracılığı ile belli bir süre (zeminin geçirgenliğine bağlı olarak 2-5 yıl) iyileştirilerek ardından gerekli temel sistemlerinin imalatın yapılması olacaktır. Bahse konu süreçlerin ve yatırımların yapılmak istenmediği durumda ise hafif yapıların ki şuanki durumda sadece iki kata elverişli yapıların inşa edilmesi izninin verilmesi gerekmektedir.
Yine bunun yanında hale hazırda imal edilmiş olan yapıların en erken zamanda projelere paralel inşa edilip edilmedikleri tahkik edilip, temel sistemlerinde iyileştirmelere gidilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde ileriki zamanlarda yaşanacak (deprem veya oturmalar nedeni ile) deformasyonlar sebebi ile maddi ve manevi kayıplar yaşanacaktır.