beslenme tablo

çok büyük problemlerimiz var. belli başlı fikirleri benimsiyoruz, söylemlerimizde var ediyoruz, yapabildiğimiz/yaptığımız ölçüde eylemlerimizde var ediyoruz fakat benimsediğimiz fikirlerde bir sıkıntı olduğunda, eylemselleştirilmesinde problem yaşandığında hep bunları geçiştiriyoruz, üzerini örtüyoruz. hayatı daha iyi/doğru/güzel/olması gerektiğini düşündüğümüz gibi yaşamak için fikirlere bağlanıyoruz ama bağlandığımız fikirler bu amaçta en büyük engellerimiz haline dönüşüyor. bir durup düşünmek gerekir diye otomatik bir cevap veriyorum içimden ama oturup düşünme işi bile sorunun kaynağı olabilir. ne yapıyoruz, ne yaşıyoruz, neyi yaşıyoruz, nerede/ne zaman/nasıl yaşıyoruz? hepsi kurduğumuz bir kurmacayı gerçekleştirmek için araca dönüşmüş durumda. bu doğrudur, o zaman bu doğruya ulaşmak için bunu yap. allak bullak oldum, ne yapacağımı bilemez hale geldim. kendimizi kandırdığımızı zannettiğimiz yalanları inkar edememek için daha çok sarılıyoruz yalanlarımıza.

bugün oturdum kendime bir tablo oluşturdum.aylardır belkide yıllardır düşündüğüm ama eyleme dökemediğim/dökmediğim şeyi eylemleştirmek için. şöyle bir düşüncem vardı; özetle ne yiyorsak oyuzdur, işlenmiş gıda tüketmemeliyim, alabildiğince çiğ beslenmeliyim

tabloya aklıma ilk gelen çokça tükettiğim besin öğelerini girdim. kafamda tahmini fiyat/kg belirledim her bir besin grubu için, baklagiller kilosu 30 tl, tahıllar 20tl … alacağım yerler istediğim tarzda üretim yapan yerler olacağı için fiyatları biraz uçuk girdim, ama reelde daha uyguna gelecekler. sonra bir ayda kaç kilo yerim diye düşündüm ve yazdım baklagiller 5 kg, tahıllar 10 kg, tohumlar 3 kg… yaptıım bu hesaba göre bir ayda yaklaşık 28 kilo kuru yemek yiyeceğim. şimdi bu programı hazırlamadan önceki beslenme pratiğime baktığımda hayretler içinde kaldım. ben hergün yemekhanede yemek yiyorum, yemekhanede yemesemde kantinde, orda burda hiç olmadı kendi yaptığım yemekleri koca koca tabaklarda büyük büyük porsiyonlarla tüketiyorum. ufakça şunu da fark ettim, yemek pratiğimizde çok fazla su kullanıyormuşuz, bir çorbanın toplam hacminin büyük kısmı su, sulu yemekler keza öyle. pilavı bile tahıllara su doldurarak tüketiyoruz. bu fazla su kullanımından dolayı çok fazla su içme gereksinimi duymadığımı yeniden fark ettim. neyse, hesaplasak benim bir ayda yediğim toplam yemek miktarı en az 50 kiloyu bulur. lan zaten ben 60 kiloyum. her ay kendimden bir tane yiyormuşum da hiç haberim yokmuş. bu demek oluyorki, ben her ay bir tane ben yiyorum, bir tane de ben sıçıp/işiyorum. bu beni çok şaşırttı. noluyo lan dedim kendime. bir farkındalık oluştu ama bu durumda nasıl bir davranış değişikliğine gidilmesi gerektiği noktasında bir fikir oluşturamadım içinde bulunduğum şoktan ötürü. sonrasında aylık masraflarını hesapladım ve aylık maksimum 545 liraya karnımı doyurabileceğimi öğrendim. bu zamana kadar böyle bir diyete geçiş yaparsam çok daha fazlaya patlayacağını düşünürdüm, aklımda dört haneli rakamlar canlanırdı. ama o korku hali ve bir şey yapmamak için kendini baskılama, tembellik, eringeçlik(?), karaktersizlik falan hepsi bir araya gelince ufacık bir hesap dahi yapmamıştım. şimdi yapınca da hay dangalak kafam diye söylendim tabii kendime. aylık 550 lira kyk aldığıma göre çok rahat bu listeyi uygularım diye düşündüm. fakat ufak bir sıkıntı şu ki, bunları alacağım ve filizlendirerek tüketeceğim için sabit bir yerde yaşamam gerektiği kanısına vardım, aslında özündeki sebepleri yukarıda kırmızı yazılı yerde söyledim. sabit bir yerde yaşamam gerektiği fikri işin kılıflanmış bahanesi sadece. bilmiyorum, bu hazırladığım tabloyu pratik edebilir miyim ama klasik düşünce yapımla şunu söylerim ama; uygulamasam da hiç yoktan tabloyu hazırladım işte, buün olmasa da yarın bir gün uygulamak için bir şeyler hazırladım işte. son olarak kilo/aylık toplam öğün sayısı oranını yaparak bir öğünde hangi besin grubundan ne kadar tüketeceğimi öğrendim. günde 3 öğün 30 gün yediğimde 55,55 gram baklagil, 111,111 gıram tahıl … bir öğünümdeki kuru yemek miktarı 311,1111 gram olacak bu plana göre, daha suyu katmadık bu hesaba. onu da katınca artık gözüm doyar herhalde. beslenirken olabildiğince çiğ tüketmeye dikkat etmeliyim, baklagil ve tahılları çimlendirerek tüketmeliyim gibi düşünceler var kafamda. enfazla haşlama yapmalıyım, yağda, salçayla, kavurarak, kızartarak, yakarak vs. pişirmek yok, sadece haşlama. göynüm umarım uygulayabilirim diyor ama …

enerjimin çok düşük olduğunu fark ettim, her şeyden çok çabuk yoruluyorum. bunun başlıca sebebi olarak dengesiz ve yetersiz beslenmemi görüyorum. sanki yeterince beslenirsem kafamda dönen, yapmak istediğim şeyleri yapmak için daha fazla enerjiye sahip olacakmışım gibi geliyor ama bunun asıl sebebi yine yukarıdaki kırmızı yazı da olabilir. enerji yetmiyormuş falan, bahane de diyebiliriz belki. daha yazmak istediğim şeyler var idi ama yoruldum şu an


Posted by e239916 on 21.01.2020 under Uncategorized

Bireylerarası İletişim Dersi Notları

Ünite 1

Başarılı bir iletişimde iletilerin taşıması gereken özellikler:

  • Açık ve anlaşılır olmalı
  • Doğru zamanda ve ortamda iletilmeli
  • Uygun kanal seçilmeli
  • Gürültü olmamalı

Geri Bildirim:

  • İletişimin başarısını
  • İletinin algılanıp algılanmadığını
  • İletinin anlaşılıp anlaşılmadığını
  • alıcının iletiye tepkisini

haber verir.

Ortam(Bağlam)

  • İletişimdeki kişilere bağlı sosyal özellikler
  • İletişim ortamının sosyal özellikleri
  • İletişim ortamının fiziksel özellikleri

Gürültü

İletişimi baltalayan tüm ögeler gürültü olarak adlandırılır. (küslük, siyasi ayrılık, ön yargı, trafik …)

Gösterge

İmgelem görevini üstlenen görüntü, sözcük, eylem gibi şeylerdir.


Posted by e239916 on 18.11.2019 under AÖF Dersleri